30 Mart 2017 Perşembe

Bir insan nasıl davranmalı sevdiği zaman, hiç kimsenin bilmediği yada kafasını karıştıran bir şey olduğu kesin biraz nostalji kokuyor açıkcası. 4 Duvar arasında ben bu kelimeleri dökerken aklımda takılıp kalan anlamsız cümleler aklımdan kahve olmadan silinmiyor. Eskilere bakalım... çok eskilere destanlara,masallara,öykülere ve nicelerine hatta isterseniz bilimsel bir makaleye bile bakabiliriz. Söyleyin bana neden aşk her gördüğümüz şeyin içine işlemiştir?

Aşk garip, yada gariptir. Neden insan severken yalnız kalıp onu düşünmek ister? Oysaki onunla konuşabilecekken. Görmeyi arzuladığı her saniye kanı biraz daha kaynar ve en sonunda sonsuz bir düşünce ile kendini zaman kavramından çıkmış bir şekilde boşlukta bulur... Fakat bu boşluk güzeldir aşk kokar ve sadece ama sadece aşık olan kişi bu kokuyu alabilir. Aşık olmak herkesin harcı olsaydı herkes bu kokuyu kolayca alabilirdi fakat herkes bu şansa veya size göre /şansızlığa sahip olamaz. Güzeldir büyülüdür ve hakikatten büyülüdür. İnsanı derinleştirir ta ki kendi içtenliğinizle bir kere daha bütünleşene kadar. Onunla olmak "o" olmak istersiniz, üstüne bir büyü yapmak istersiniz kimine göre ilgi boş zaman doldurma aktivesi veya hatırdır, fakat kimine göre aşk sanattır ilimdir emek vermeden hiçbir şeyi güzelleştiremez veya beğendiremezsiniz. Aşk demek üstesinden beraber gelmek ve en nefret edilesi anda bile vazgeçmemek demektir. Şarkılarda bulursunuz onu ta ki şarkılar o olana kadar.

Böylece sözü bittiği yere gelir her şey
Söz nerde biter ben bile bilmiyorum ama biter
Ah bana classic rock'u daha da sevdiren yüce
Anlam veremiyor kimse fakat kapalı bir kutu gibiyim adeta
Açılmayı bekliyor ama bunu doğru anlarda yapmak istiyorum
Sabahım akşamım birbirine karışıyor ve ben
sana karışmayı bekliyorum
her yazdıgım kelime ile
biraz daha karışıyorum
karışıyorum ve
lavanta bahçelerinde yıldızları izlerken seni bekliyorum
ve bekliyorum

24 Mart 2017 Cuma

Like Lavander (short storys of mine)

Alright she said.. As you wish. I wonder, what will happen after this."
And he said "I also wonder something, do you really want to know what will happen after this?"
"Yes?" she said with kindness.
And he grabbed her hair and kissed her slowly.
He said " Your parfume smells like lavander..."
"So?" she answers with her blushy cheeks.
"I actually like that..."

19 Mart 2017 Pazar

gecenin şiiri

Peki insan yazamadığı gecelerde ne yapmalı
Boş verip uzaklara mı bakmalı?
Oysaki gönülde o kadar his varken yazılmayı bekleyen
Gözler derman olur eller işlemezken 

Ve gece de katılır sessizliğe
İçindeki bu güzel duygularla çarpışır ayın karanlık yüzü
Gözlerini kapatıp derin bir nefes alsan bile 
Geriye kalan her şey nafile
Birkaç eski şarkının dostluğu ile
Son bulur gece
Dostlar yine sessiz ve sen yine kendinle kalırsın 
İşte belkide o an sana verilen değeri anlarsın
Aynı gökyüzünde geceye arkadaşlık eden yıldızlar gibi

7 Mart 2017 Salı

Akış

Bazen yapmamız gereken tek şey, zor gelse bile akışına bırakmaktır çünkü hayat her zaman istediğimiz şeyleri karşımıza çıkartıp bizi şımartmaz. Tabi buna ne açıdan bakarsanız o şekilde anlarsınız çünkü kimi insanlar var oldukça şımarık, peki ya hayat onlara neden bize yaşattıklarını yaşatmıyor?


Aslında katılmıyorum, eğer sizden daha ayrıcalıklı birinden daha çok ve daha ağır sorunlar yaşadığınızı düşünüyorsanız bunda belki haklı olabilirsiniz ama unutmayın ayrıcalıkları olan ve hayatta sizden daha az sorumluluğu olan insanların sorunları genelde az fakat daha büyük olur ve genelde sonu bir felaketle sonuçlanır.

O yüzden sanırım herkesin kendi derdine demek doğru olur. İşte bu yüzden akışına bırakmak gerekir, siz nede olsa güçlüsünüz geçmişe baktığınızda belkide kendinizle gurur duyucak kadar önemli şeylere göğüs gerdiniz ve sonucunda şu an olduğunuz karaktere dönüştünüz eğer kendi karakterinizin çoğu yönü ile gurur duyuyorsanız bu çok güzel bir şey ama eğer karakterinizin yaşadığınız şeylerden kötü etkilendiğini düşünüyorsanız demekki daha sizi olumlu yönde değiştiricek ve gurur duyacağınız şeyi daha yaşamamışsınız.

Zaman oldukça geniş bir kavram, farkındayım, ama hayatta öyle.

Bir kereliğine bile olsa gözlerini kapat ve etrafındaki havayı çaresizce ona ihtiyacın varmış gibi içine çek, gözlerini açtığında dünyayı daha güzel görmek için uğraş,

Buna değecek bir şey olmasa bile, hayatın güzel olmaya değebileceğine dair kanıtlar bul kendine,
yoksa bu hayattaki bir duvarın başka bir tuğlası olursun ve herhangi bir tuğla olarak kalırsın.

En iyisi...
akışına bırak

3 Mart 2017 Cuma


After a long time.. I felt that warmness inside of me.For some of us maybe the moon was the same and the wind was alone but i knew what i felt when the wind tickled my neck and even my hands were so cold and shaking my soul was slow dancing with the night.


Do we really know who we are, i know who i am, who i want to become and what i need to do to get it, but the funny part is I dont...
I only know one part of myself, there is another part that i dont know and i feel like i need to find it...dont know how, dont know when or where but its inside of me and this feeling is like im lost inside of my mind but not in a bad way, all i need to do is to go and discover everything around me.Who knows maybe I'll find myself and truly become me.


I believe in space. I don't know if you have any idea about what is the meaning of the space its actually space is the boundless three-dimensional extent in which objects and events have relative position and direction. For me its like feelings. Our feelings can change and they are boudless. 
Even if we ask for it or not we do have feeling. They can be good, they can be bad it actually depends from the side you look. Feelings control us makes us who we are. If you are a teenager then you probably make everything more difficult than it is. When you are seventeen thats fine even when you are thirty thats still gonna be fine. 
Take me i like to write, i like using words and make them some kind of a masterpiece for my own soul and its giving me a joy i can say and do and write about anything i want and i can do it in everywhere...its free i don't need to pay for writing, but im not making any money so you see this is what i do to feel calm because i use so much emotions and its not fine for me because i cant find anyone who feels like i do, thats why im writing, The thing is we are a space, i am a space i was giving birth from my mom with a no name but a full of a space. I was a space, still a one but if you are a person with a straight vision you'll probably laugh, 
But there is a news 
That they actually dont know 
I have stars, i have galaxys, explotions, black holes, baby universes milky way and colors.

2 Mart 2017 Perşembe

its fine

at the end I realized something. We are alone, so am i but that's fine. Becase we'll die eventually "alone" and if its real then i cant lose myself.

Thats fine really who cares about the others in life..  i do and its not a bad thing dont listem them listen to yourself.
You need to stand to yourself because one day you'll be all alone

and its fine

Güçsüzlük Hiç Bu Kadar İyi Hissettirmemişti

Hayatınızda ne istiyorsanız başarabilirsiniz kısıtlamalarınız hayallerinizin boyutu ile ilgilidir eğer küçük düşünüyorsanız ve olumsuzsanız işte o zaman kendi karanlığınızda boğulursunuz fakat büyük düşünür ve kendi potansiyelinize inanırsanız belkide bu dünyanın en mutlu insanı olursunuz.


Kesinlikle kendiniz olun, kendinizden ilham alın çünkü zaten siz, siz olduğunuz için güzelsiniz kimsenin sizi değiştirmesine izin vermeyin "hayallerinize" inanmıyorlar mı?

bırakın..

yani hayallerinizi değil..

ONLARI


Hayallerin sanırım 2 özelliği var. 1 tanesi umut veriyor olmaları ve içinde kayboluyor olmanız fakat diğeri de gerçekleşmezlerse canınızın yandığı. Biliyorum insanlar canı yansın istemez söylesenize kim ister ki? Ben istemem. Ama sırf canım yanıcak diye de hayal kurmaktan vazgeçemem çünkü ben buyum ben hayal kurmak ve umut etmekten var oldum ve bu benimle ilgili sanırım değişmeyecek tek şey. Uğruna asla değiştirmeyeceğiniz bir özelliğiniz varsa ona sıkıca sarılın ve onun benliğiniz olduğunu kabul edin. Yine biliyorum ki hayatta elbette çok fazla acı var çok fazla zorluk var ve ben eminim bunun %10 bile yaşamamışımdır. Olsun bunlar bile bana neler öğretti ve sonucunda kendimle gurur duydugum bir insana dönüştüm. Hiç mi hata yapmadım?

O kadar çok hata yaptım ki anlatamam, sanırım hepimiz yaptık, yapmaya devam edicez. Bu yüzden kendimizi diğer canlılardan farklı görüyor ve kendimize "İNSANLAR" diyoruz. Biz hata yaparız bazı şeyleri anlamaz kavga eder kırar dökeriz belkide ama en sonunda anlarız sonra da şu cümleyi söyleriz:
- İnsanız sonuçta elbet hata yapıcaz

Ben büyük ihtimalle yine hatalar yapıcam ama inanın umrumda değil çünkü böyle olması gerekiyor. Yapmasaydım şuan bu kişi olamazdım belkide her hatam beni biraz daha gurur duyduğum biri yapıcak. Bu sadece benim için değil sizin içinde geçerli. Eğer böyle biri olmak başkasına göre güçsüzlükse yani duygusal olmak duyarlı olmak o şekilde bakmak, inanın bana o zaman ben güçsüz olmak istiyorum, güçsüzlük hiç bu kadar iyi hissettirmemişti

İnsan bir kere olumsuzluğa kapıldı mı içinden çıkmak istemiyor o karanlık onu adeta hapsediyor ve melankolik bir havaya sokuyor bende yaşadım ama çok yorucu insan hayatının sonuna kadar bununla uğraşırsa en sonunda ya kendi kendini yer yada daha kötüsü.. Birde benim gibiler var sanırım daha zamanlarında var olmadığım o eski şarkıları dinlediğimde ruhuma işliyorlar ve ruhumu saran müzik birden bire yüzümde bir tebessüm bırakıyor, gülümsüyorum..

Hep gülümsemek istiyorum