28 Haziran 2017 Çarşamba
21.yy?
Öncelikle merhabalar...
Belkide çok hızlı bir giriş olacak fakat bir soru sormak istiyorum, acaba kaçımız 21.yüzyılın ne demek olduğunu biliyoruz? evet oldukça kullanıp bunu kendimize hatırlatıyoruz adeta unutmayı reddediyoruz fakat bir o kadar da kelimenin dışına çıkıyoruz. Uzaklaşıyoruz ve hiç bulunamayacak yerlere gidiyoruz... Belkide eski yüzyıllara gidiyoruzdur.
Dünyanın bu gidişatına bakarsak eğer görebiliriz ne kadar eskiye gittiğimizi, gitmek istediğimizi fakat bir o kadar da beceremeyip elimizi yüzümüze bulaştırmamızı. 21. Yy. denen şey bundan önce yaşanmıs olan 20 yy. daha olmuş olması ve biz insalar hala aynı hataları yapıyoruz ve elbette yapacağız hata yapmadan insan olunmaz.. dediğinizi duyar gibiyim ve buna katılıyorum fakat şöyle bir şey var hata yapılan hatalardan ders çıkartmaktır bir daha yapmamak yada dikkat etmektir. Bizler (üzgünüm çoğul konuşacağım) hatalarımızı durdurmak yerine onları geliştiriyor ve olmaması gereken aciz durumlara getiriyoruz ve bu çok acı bir gerçek evet belkide bütün bu yazdıklarımı okumak sizin için bir zaman kaybıdır belkide ne saçmalıyor anlamıyorum diyebilirsiniz fakat söylesenize saçmalamazsam sizin dikkatinizi nasıl toplumsal "sıkıcı" önemli bir konuya çekerim?
Önce ilk insanlar vardı kendilerine pek gelişmiş diyemeyiz fakat bazı şeyleri yapıp avlanacak hatta yavas yavas ilerleyip ateşi yapıp sonrasında da duvarlara resim çizmek gibi kendi çağlarının ilerisinde şeyleri keşfettiler onları taktir etmeliyiz. Peki ya ilk insanların da arasında saygısızlık, empati kuramamak, küçük görmek, fakiri ezmek - zengini yüceltmek, adalet kavramı içinde yaşadığına inandırıp aslında adaletin a harfini bile koklatmamak, tecavüz, taciz, eşitsizlik, ego var mıydı?
Sanıyorum ki bunu asla öğrenemeyeceğiz... Fakat eğer böyle şeyler o zamanlarda da var olduysa ve şuan hala 21. yy da devam ediyorsa başımızda çok büyük bir dert var. Bunun adı "BAĞIMLILIK" insanlar genel olarak hangi davranıslarının kötü olduğunu bilmezler, komik olan şu ki kötü olduğunu bilseler bile bunu düzeltmek için çok azı uğraşır. Acı gerçek kötü alışkanlıkların bizi iyi hissettirmesidir bizi umursamaz ve bencil yaparlar. Birini ezerkende bencilsinizdir, birine taciz ederken de,tecavüz ederken de, ego yaparken de... Eşit olmayan adalet nedir bilmeyen ve kendi çıkarları için ülkeyi sömüren bir devlet adamı düşünün o da sizinle aynıdır, o da sizinle eşittir. Komiktir çünkü o sizinle eşit olmak istemez o, herkesten yükseklerde olmak ister fakat egosuna yenik düşeceğinden dolayı bunu başaramaz. Bir adam bir kadına tecavüz ederken onun psikolojisini anlamaz yada bilmek istemez sadece kendi bencil düşüncelerinde boğulur ve yaptığı pis hatta kan dondurucu hareketin sonuclarını umursamaz çünkü bencildir, öyle kalacaktır belkide asla anlamayacak ve bunun acısını yıllarca o kadına yaşatacaktır sırf kendi bencil düşüncesinden dolayı. Bir ülkede zenginden çok fakir varsada o ülke eşit değildir tam tersi ise yine o ülke eşit değildir. Genel olarak ülkeler eşit değildir genelde hep ezilen bir taraf vardır ve onlar hayatta kalmak zorunda olanlardır. Onlar egonun neler yapabileceğini görmüş ve adeta ona tövbe etmiş insanlardır çünkü yaşamak zorundadırlar hayat onlar için bir oyundur ve sadece 3 hakları vardır, öbür taraftada yaşam standartları yüksek olan ve sırf canı sıkıldığı için yemek yiyen sonrada yarısını çöpe atan insanlardır genel olarak kötülerdir demiyorum değillerdir hatta bazıları çok iyidir fakat farkında değillerdir bilerek yapmazlar çünkü doğdukları ortam bu şekildedir seçme şansları yoktur hayat tarafından sanslılardır ve bunu doğal olarak kullanırlar. Üzülerek söylüyorum bu da bencilliktir.
Sonuç olarak 21yy diye dilimizde dolandırdığımız ve belkide geçmiş yylarda düşünülüp hayal edilenden çok daha farklı olan çok daha ilkel olan ve saygı sevgi yoksunu olan bir yüz yılın içindeyiz.. ve bunun farkında değiliz hiç olmadık değiştirmek isteyenlerden nefret ettik onları öldürdük dayanamadık çünkü gerçekler yalanlardan daha çok can yaktı ve biz yapmamız gerekeni yaptık..
kendi çıkarlarımız doğrultusunda vicdan azabı çekmeden haraket ettik ve bu bir alışkanlık oldu...
bir gün fark etmek dileği ile...
18 Haziran 2017 Pazar
anlayamıyorum, anlamıyorlar...
Gece doğduğu zaman göklerde
Başlar kalbimdeki boşluk seni anmaya
Söylesene kimim var bu saatlerde senden başka?
Şehir ışıklarının yansımalarıyla birer hayalete dönüşen,
yıldızlar birer hayaleti andırır bana..
Sen gibi, ben gibi biz gibi
bilindik fakat görünmez bir vaka
Bir bağımlılık misali dudakların
Yıldız tozlarını anımsatır bana
Gel sevgili... Gidelim uzaklara
Ne fark eder neresi olduğu
Sen ve ben olduktan sonra orada...
Gözden ırak olan kalpten'de ırak olur dediler bana
Nasıl olurda böyle bir aşk gözardı edilebilir anlamadım
Yolumda olduğun süre boyunca
İnanmam hiç bir yalana
Anlamıyorum, anlamıyorlar...
Lütfen şimdi gitme
Her şey bu kadar yakınken...
Kaydol:
Yorumlar (Atom)