Bugün mutluluk hakkında konuşalım. "Mutluluk" nedir kelime anlamı? size hemen açıklayacağım.
Mutluluk: Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, ongunluk, kut, saadet, bahtiyarlık.
Peki sizce mutluluk bir kaç kelimeye sığdırılabilir mi? ya da bir uzun cümleye, sanmıyorum eminim sizde sanmıyorsunuz. Mutluluk düşündüğümüzden daha da fazlası hatta bildiklerimiz tecrübe ettiklerimizden bile fazla. Hiç görmediğimiz bir yüzü var mutluluğun ve belki de asla göremeyeceğiz çünkü bu bir ying yang durumu her iyinin içinde kötü varsa her kötünün içindede bir iyi vardır bunu unutmayın. Nasıl olur ya diyor yada sadece öğrenmek istiyor olabilirsiniz, düşünün mutluluğu ve verdiği hissi o an nasıl her şeyi unuttuğunuzu ve sadece o an için yaşadığınızı. Bu tabi ki çok güzel bir şey her insan mutlu olsun her insan gülsün isterim hatta isteriz ama bunu asla başaramayacağız asla başaramayız dünyadaki her insanı mutlu etmek dünyadaki savaşları veya çıkar kavgalarını durdurmak kadar zor. Hatta imkansız ya bunun olması için dünyaya bir meteor çarpması ve bunu önceden bilip her bir insana aynı hakları eşitliği vermemiz gerekir ya da gökten bir varlığın inip sihirli değneği ile toz serpiştirmesi... Yakınlarda yaklaşan bir meteor olmadığına göre bunu yapacak gücümüzde yok maalesef. Şimdi neden her insanı mutlu etmek konusuna değindiğime gelelim, bunu söyledim çünkü insanlar gülümseyip mutlu olduklarında sadece onları mutlu eden konuya, kişiye, objeye odaklanırlar ve geri kalan bütün algılarını kapatırlar. Ne dünyadaki açlık ne de dünyadaki ölüm gelir aklımıza, isterse arkada bir haber bülteni yine yıkılmak üzere olan ve insanlarının kurtarılmaya ihtiyacı olan bir ülkeyi anlatsınlar hikaye gibi bunu duymayız zaten duyamayız, onlar orada ölürler bizler burada güleriz.
Ne yani şimdi gülmek bizim suçumuz mu? Ne olmuş güldüysem ben haber de dinlerim diyebilirsiniz burada suçlu zaten siz değilsiniz asla da olmayacaksınız. Bu zamana kadar anladığımız ve tecrübe ettiğimiz kadarıyla bunun adı "Hayattır" ve hayat aslında acımasızdır ama öyle drama yapıp ahh hayat bana zamanında çook acımasızdı tarzında bir acımasızlık değildir bu saf şeylerin içinde bizim bile göremediğimiz acımasızlıklardan biridir. Öyle duyguların öyle şeylerin içine yerleşir ki birisi yüzünüze gerçeği vurduğu zaman şaşırır belkide bir daha aynı görmezsiniz ki bu rahatsız edici bir durum olabilir, düşünsenize her güldüğünüzde ben gülüyorum ama şuan başka bir insan ağlıyor bunu nasıl yaparım nasıl gülerim dediğinizi. Diyemezsiniz düşünemezsiniz çünkü hayatın kuralı bu değil. Siz isteseniz de istemeseniz de küçük bir acımasızlığın içine sürüklenirsiniz. Bu yazıdan sonra size asla gülmemeli mutlu olmamalısınız demiyorum diyemem. Sadece mutluluğun da olumsuz bir tarafının olduğunu göstermek istiyorum çünkü en sonunda bağlayacağım şey şudur:
Eğer mutluluğun içinde bile böyle bir acımasızlık varsa, eğer gerçekten her iyinin içinde bir kötülük varsa düşünsenize daha bundan neler çıkarabilir ne kadar derine inebilirsiniz, ne tarz farkındalıklar yaratabilirsiniz? Belkide hiç
Belkide düşündüğünüzden de fazla
Ama size son bir şey söylemek istiyorumGençsiniz, Belkide değilsiniz önemli değil
Tecrübesizsiniz Tecrübelisiniz önemli değil
Sadece bir an için kafanızı kaldırıp nasıl bazı şeyleri daha farklı yapabileceğinizi düşünüp sadece kendi odak noktanıza değil de herkes ile bütün dünya ile nasıl gülebileceğinizi düşünür ve arada sırada buna göre hareket ederseniz "ARTIK BİR ŞEYLERİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN ZAMANINIZIN GELDİĞİNİ DÜŞÜNÜRSENİZ VE BUNUNLA MUTLU OLURSANIZ" belki o zaman beraber bu dünyada değişiklik yapabiliriz. Önemli olan şey mutlu olmanız veya bunu kendinizle paylaşmanız değil konu aslında hiç bu olmadı, hiç mutluluktan bahsetmedim size ister devletin ister şirketlerin ya da zengin iş adamlarının yaptığı şeyi yaptım. Bir konuyu kullanıp onu alıp asıl pazarlamak istediğim şeye çevirdim ve bu fikri size yavaşça aşıladım, gerçekten mutluluktan mı konuştum? ne dedim, neyi anlatmak istedim?
Belkide kafanız karıştı belki fikri hiç anlamadınız ama siz ne kadar anlamadığınızı yada anladığınızı düşünseniz bile bilinçaltınız bu fikri kavradı tartı ölçtü ve mantıklı buldu. Bulmasaydı bunu sonuna kadar okumazdınız.
ama okudunuz.
belkide manipülasyon düşündüğümüzden daha kolaydır ve çevremizdeki etkenler bizim gözümüzü mutluluk gibi saf hisleri kullanarak kapatıyorlardır ve bizler birer duygusuz biyolojik varlıklara dönüşüyoruzdur.
uyanın
uyanalım gözünüzü açın