Nedendir bilmem insanoğlunun bu draması, özellikle şu ana kadar fark ettiyseniz bu bende de çok fazla var çünkü duygularımı başka bir şekilde yansıtamıyorum. O zaman bu drama duygularımızın bir dışa vurumu mu? yoksa vazgeçilmez bağımlılık yapmış bir oyun mu?
kim bilir..
Çok eski zamanlardan bu yana eğer hala kurtulmuş bir şey kaldıysa o da insanoğlunun hisleridir, tabi bu hisler zamanla zayıfladı ve başka hisler diğerlerinin önüne geçti, örneğin devir geliştikçe şehvet daha ön plana çıkarken belkide masumluk daha arka planda kaldı fakat sonuç ne olursa olsun her zaman bir his vardı ve bu hisler en azından çoğumuzu hayatımızda bulunduğumuz bu noktaya getirdi hatta belkide bunu okumanız bile hislerinizle alakalıdır gece ya da sabah fark etmez sıkıldınız, dolaşırken bir link gördünüz tıkladınız her bir kelimeyi adım adım okudunuz düşündünüz ama her şeyden önce merak ettiniz. Tehlikeli bir duygudur merak sizi çok iyi bir noktaya da getirebilir daha kötü bir noktaya da çünkü merak şans işidir. Eski sevgilinizin profiline bakarken, gizlice birini dinlerken, yapmamanız gerekenleri yaparken bunları meraktan yaparız ve sonları şansa bağlıdır ama biz bunu umursamayız çünkü duygular o kadar baskındır ki onları ne kadar çabalasanızda susturamazsınız. Duygular adeta 5 yaşındaki çocuklar gibidir içinizde siz onların istediğini yapana kadar bağırır dururlar ve genelde onlar kazanırlar bunu durdurmaya çalışsanız bile filmin sonunda kız ve erkek beraber olurlar o yüzden elimizden gelen tek şey sonunda da başında da olsa dediklerini yapmaktır. Onlara güvenmenizi isterler aksi taktirde ben demiştim derler hemde hayatınızın sonuna kadar ve bunun bir adı vardır, pişmanlık. Bu meraktan daha pistir çünkü pişmanlık ne kadar merak ile eşit dursa da pişman olduğunuzda sonu bir şansa bağlı değildir yüzde ellilik bir kısmı yoktur ya olur ya olmaz ve sonuç kesindir. Geceleri düşünür durur ve zamanı geriye döndürmek istersiniz ama yapamazsınız. Ee başka hisler yok mu sanki diyebilirsiniz , tabi ki var özlem mesela hem güzeldir hem korkunç dayanılmaz olmasına rağmen dayanılabilir bir yanı da vardır, mutluluk içinizdeki çocuğun en saf en küçük halidir fakat bağımlılık yapar. Mutlu olduğunuz bir eylemi hep yapmak istersiniz ve bu bir zaman sonrası bağımlılık hali alır hatta belki mutlu bile olmazsınız artık ama yapmaya devam edersiniz. Şimdi diyebilirsiniz ki hep kötü şeyleri söyledin hislerden soğuduk, ama bende size şunu söylerim her ne kadar olumsuzluklar olsa da önemli olan sizin hangi kısıma odaklanmış olduğunuzdur. Hayat bir ying yang mantığından ibaret bu kadar basit.Sonuç olarak duygularınızdan kaçamazsınız evrenin çok uzaklarına başka galaksilere gitseniz de onlardan yine kaçamazsınız çünkü duygularınız olmadan sizler birer hiçlikten ibaretsiniz. Bunu bir gezegen gibi düşünün, sizler birer gezegensiniz ve her gezegenin bir çekirdeği var, çekirdekler olmasaydı üstünüzde yaşayan canlılar var olamazdı, ne çekirdekten ne de o canlılardan kaçabilirsiniz çünkü sizler bir bütünsünüz.
Çekirdeğiniz olmadan sadece uzayda yer kaplayan bir küre parçası olurdunuz.
Kim yer kaplamak ister ki?
Boş ve anlamsız.
Siz bundan çok daha fazlasısınız, sadece keşfetmelisiniz.
https://open.spotify.com/track/6oD0TvHIYmObKNl5Mz05ri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder